Bu kitap çok rahatsız edici bir tez ileri sürüyor: Klişelerin ötesine baktığımızda, Kopernik ile başlayıp Newton ile bittiği düşünülen bilimsel devrimin aslında Hermetik devrim olduğunu görüyoruz. Bilim, sanılanın tersine *okült dünya*dan yükselmiştir. Tüm önemli oyuncuları, Hermetica’nın o büyülü esininden yola çıkmışlardır ve bunu da saklamamışlardır.
Hermetik gelenek Kopernik, Kepler, Gilbert, Galile, Fludd, Leibniz ve Newton gibi devlere ilham verdi. Bu büyük isimlerin yanı sıra, Tommaso Campanella, John Dee ve elbette Giordano Bruno birer Hermetikti. Leonardo da Vinci, Botticelli ve William Shakespeare’in eserleri ve fikirleri Hermetik işaretlerle doluydu. Hem Rönesans hem de Aydınlanmanın gidişatını belirleyen en önemli kişilerin çoğu, okült inançlara rağmen değil, bu inançlardan dolayı en iyi çalışmalarını gerçekleştirmişlerdir. Bâtıniye duydukları tutku, büyük bir ilhamın kaynağı olmuştur. Hermetizm bilimsel devrimin kendisiydi. Bu gelenek olmasaydı bugünkü bilim asla var olmayabilirdi...
Yazarlar şu mesajı veriyor: *Bu kitap bizim yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırma ve Hermetik geleneği, Batı uygarlığının ve kültürünün tarihinde hak ettiği yere yerleştirmek için gölgelerin arkasından çıkarma arzumuzdan ortaya çıkmıştır.*
Yasak Evren bir yanıyla Rönesans ve Aydınlanma üzerine aykırı bir tez, diğer yanıyla modern dünyanın oluşturulmasına büyük katkılar sunan Hermetizme gecikmiş bir ağıt.