Zagrosun eteklerine düşen, taşına toprağına tutunup parmak uçlarını, avuç içlerini delik deşik parçalayıp, toroslara uzanan ihtiyar bir gönül meselesi. Gökyüzü ve Zagros; kendi küllerinde yeniden dirilen bir çift anka. Dişisi tüm mitolojik güzelliklerin sembolü, dominant, yasakçı, kuralcı, inat... Fırat`ın bu yanından öte yanına, Akdenizin mavilğine akıp karışan, yaşanmış gönül meselesi... Koca Zagros, bir tek gökyüzüne mağlup olmanın ezikliğini, sürekli bağrına saplanmış bir hançer gibi taşımaktadır. Son yasak buluşmaları gökyüzünün reddiyle gerçekleşemez. Yarım kalır ihtiyar sevda, yarım insan, yarım aşk ve bitmeyen hikaye, milad olur yarınlara, ertelenir bir daha dirilemez kendi küllerinde anka kuşları. Gökyüzü ve Zagros...