26 yıl ailesinin biricik kızıyken, talihin acımasız tokatıyla, mensubiyetiyle iftihar ettiği ailesinin, gerçek evladı olmamanın şokunu yaşar Meryem. Bu olay pek çok yuvanın yaşadığı bir dramdır aslına bakılırsa; bazen sümen altı da edilir ama genç kız Arjantin altın madenlerinin hissedarı olduğunu ve derhal doğduğu topraklara dönerek, ailesinin vasiyeti dahilinde işlerin kontrolünü sağlaması gerektiğini bildiren resmi bir mektup aldığında, hayatı bir kez daha alabora olacaktır zira 6 aya kadar hayatının erkeği olacak deliler gibi sevdiği avukat Cihan ile evlenecektir... 26 yıl evvel gemisi fırtınada parçalanıp ıssız bir adaya bindirdiğinde, Selim kaptan onu bulur ve köyün yerlilerine bırakmak yerine, aynı günlerde Türkiye`de üzüntüsünden bir kız bebeği kaybeden eşine armağan olarak verir. Doğduğu topraklardan, Türk bir denizci tarafından kaçırılıp mükemmel şekilde yetiştirilen genç kız, tanımadığı esrarengiz ama şatafatlı yeni dünyasına girerken nasıl bir haleti ruhiye içine düşecek ve hangi kimliği benimseyecektir?