Yaşam; ne kadar *plan* yapılırsa yapılsın ne kadar *önlem* alınırsa alınsın her türlü gelişmeye açıktır. Çünkü Dünya’da, içinde bulunduğumuz evrende ve diğer evrenlerde sadece 1 (bir) canlı yok. Bundan dolayı bazı anlar zor ya da içinden çıkılamaz olabilir. Bu durumdan etkilenen kişi kendi olanakları ile çıkamıyorsa bir yerlerden yardım bekler. Alınan yardım gerçekten kişiyi o zor durumdan çok kısa da olsa belirli bir süre çıkarıyorsa, bu kişi bu süreci belleğinde daima *taze* tutmalıdır. Yardımda bulunan kişi bazında bakıldığında, yaptığı iyiliğin karşılığını bekleme ya da beklememe o kişi ile ilgili bir durumdur. İnsani değerler açısından bakıldığında *beklememe* daha uygundur. (Karşılıksız anlamında.) Ancak, daha sonraki süreçte *iyiliğin* karşılığını *olumsuz* anlamda bir geri bildirimle alıyorsa bu durumda yardımı alan kişinin *insani* değerlerini sorgulamak gerekir. Her 2 (iki) durumun oluşmasında birçok etken ve etmen vardır. Bunların en başında da, eğitim ve öğretim ile bunları yaşamda olumlu anlamda kullanma oranı gelir. (Eğer bunun dışındakilerin en azından ilgili 2 (iki) kişi arasında eşit ya da çok yakın olduğunu düşündüğümüzde.) Bu durum şu tümce ile de belirtilebilir: *İyilik et denize at, balık bilmezse halik bilir.*
15 Aralık 2020 – Salı, 08:25
Öğr. Gör. (Bilgisayar Yük. Müh.) Metin Şahin