“Kuyunun duvarları habire yükseliyor. Demek ki yakında öleceğiz.”
Geceden Beri ile Everest Yayınları “İlk Roman” Ödülü’nün (2022) sahibi olan Elif Demirel, geçmiş ve bugün ekseninde çift katmanlı bir anlatı sunan Yaranın Üveyi ile edebiyatımızdaki yerini sağlamlaştırıyor. Bir dolmuş yolculuğu boyunca akıp giden düşüncelerin dümen suyunda yol alırken dünyadaki serüveninin anlamını sorgulayan genç bir kadın, bir yandan köklerinden miras yaralarla yüzleşirken diğer yandan kendi kumaşını dokuyup kendi öyküsünü teyelliyor...
Zor kararların ve kabullerin eşiğinde, yetişkinliğin kaçınılmaz yasını tek nefeslik bir öyküye sığdıran Yaranın Üveyi, varoluşun karanlık kuyusuna ışık tutan bir novella.
Acaba her şey bambaşka olabilir miydi diye düşünüyorum sık sık. En çok da ilk zamanlarımızı düşünüyorum. Geriye dönüp büyük bir mutlulukla karşılaşınca afallıyorum. Halbuki yaşarken hiç de o kadar büyük gelmemişti. Gözümün önünden hatıralar geçiyor. Rastgele birini seçip oynatıyorum. İnsan geçmişe takılı kalırsa yol alamaz, demişti o pasaklı. Beni tarumar eden buydu belki