Eşim aslında pek kitaplarla haşır neşir biri değil. Birlikte geçirdiğimiz uzun yıllar boyunca onu elinde kitap ile pek az hatırlıyorum. Evet, arada sırada okur ama okumaktansa kitapların tozunu almakla daha çok ilgilidir. Kitaplar düzenli olarak kitaplıkta durmalı. Bu kitabın taslak baskılarından birini de eşime verdim. Okudu. Beğendiğini söyledi. Ve hatta taslak baskı üzerine faydalanacağım bazı notlar da aldı. Ona teşekkür ediyorum. Eşim taslak baskıyı okuduktan sonra evimizde bariz bazı değişiklikler oldu. Eskiden sağda solda kitap olmasından hoşlanmazdı. Hep şöyle söylerdi: *Hangi kitabı okuyorsan, sadece onu sağda solda bırakabilirsin. Diğer kitaplar kitaplıkta olmalı. Yoksa evin düzeni bozuluyor!* Yaradanın Derdi Ne kitabımın taslağını okuduktan sonra o eski düzenli olma prensiplerini bir yana bıraktı. Şimdi durum şöyle: Gün boyu iki kişilik kanepede, etrafı kitap dolu olarak oturuyor. Her an başvurulmak üzere sayfaları açık en az iki kitap bekliyor. Sehpalarda üst üste dizili sırasını bekleyen kitaplar da cabası. Gün boyu hep okuyor, okuyor, okuyor. Artık çeşitli yerlerde kitapların darmadağınık durması evin düzenini bozmuyor.