"Size garanti ederim ki, Semra Topal’ın son kitabı `Yara` okurundan gerçekten emek isteyen bir roman. Yazarının okurundan uyanık olmasını beklediği romanda, Baykuş Anne’nin `yuvası` randevuevinde çalışan Fahişe Şebboy ve küçük aptal yazar Elem Pomak başrolde. Bu kadınların cinsel organları yaralarıdır ve doğurarak iyileşebilecekken, bebeklerini aldırarak yaralanmaya mahkûm edilmişlerdir. Kadınların yaralarıyla daha güçlü ve sağlam oldukları, erkeklerinse hazlarına yenildikleri bu dünyaya ölüm ve cinsellik hakimdir. Semra Topal’ın sıra dışı dili `Yara`yı daha da ilginç kılıyor."
- Zeynep Miraç, Milliyet Kitap
"Topal, çok etkileyici Bayan Mira`yla Ufak Bir Gezinti`deki çarpıcı öykülerinden sonra çıkardığı Kürklü Gece`nin ve Mani`nin ardından başladığı romancılığında çok farklı bir noktaya geldi. Her biri ayrı ayrı etkileyici olan romanlar yazdı. Gece Gülüşü, Salta Dur ve Yara`da oldukça ilginç bir cinselliği ele alıp işledi. Topal`ın romanlarında cinsellik/ kötücüllük iç içe geçtiği gibi onları bir araya getiren, birbirine bağlayan bir genel beden/ dil etkileşimi ve eytişimi (diyalektiği) söz konusudur. Buradan bakınca bu romanların bir konu/ kurgu romanları olmaktan çok, dilin ve onun ilişkide olduğu yukarıda değindiğim olguların etrafına `örülmüş` anlatılar olduğunu belirtmek gerekir. Fakat bu tesadüfi bir açılım değil. Tam tersine aralarında lineer olmasa da işlevsel ve organik bir ilişki var."
“Semra Topal`ın son romanı her zamankinden daha ilginçti. Onun metinlerine yeniden ve çok ciddi biçimde eğilmenin zamanı geldi de geçiyor bile.”
- Hasan Bülent Kahraman