"Bu dünyada tatlı başlangıç sandığımız her şey zehir acı oluveriyor bir anda. İçimde sonsuz sonrasız bir sıkıntı var. Belki diyorum ölüm sıkıntısı, belki bir sevinç, bir müjde sıkıntısı. Mümkün değil atamıyorum onu kalbimden. Bana çektirdiği acılar, beni terkedişi, canevimden vuruşu, bana gözyaşı döktürdüğünden sonra bile yüreğimden silkip atamıyorum onu. Geçmiş günleri unutmamaya mahkum olmanın sancısıyla kıvranıyorum.
Bu dünyada onunla tozlu topraklı yollara, allık baharlara karışmak isterdim. Sabahın şafağı sökerken, yerdeki yaprakları ezerek, gün batarken kızıl bir kor gibi düşler kurmak.. Kah mutlu, kah mutsuz...
Yağmurlar altında ıslanmak onunla, rüzgarın soğukluğunu damarlarımda hissetmek, özlemek gür bir sabahı onunla doğan. Sevmek nasıl acı bir şey, nasıl?..Bilmesen öğrenmesen ne olur?.. Bir ateş düşün yanan, sonra ardında kalanları düşün: Kül!..
Yaşamak, sevmek böyle canım..."