Şimdi anlıyorum, son diye bir olgunun yaşarken bulunması imkânsız bir yerde olduğunu.
Duvarlara çiziyorum bu yüzden anlamsız bütün yüzleri, soğuğa ve yalnızlığa yine de aldırmıyorlar.
Bense sadece son diye not düşüyorum hatıraların yüzündeki sonsuz boşluğa.
Bulutları özledim yine.
Bana yalnızlığı anlatan şarkıları, sonları yani.
Hani aşkların bittiği yer, hani kocaman bir boşluğa düştüğünü sandığın yani son dediğin o sonsuzluğu. Garip gelecek sana biliyorum hatta kızacaksın, belki okumadan gideceksin yine.
Son olmadığını bilerek ilk defa son kez kıracaksın bütün oyuncaklarımızı.
Ben toparlayamadan bu hayatın parçalarını, solan bir güle benzetip bu ayrılığın son resmini,
Soğuk ve yalnız duvarlara son defa,
Sonu yaşarken bulamayacağımı yazacağım...