"Hayat böyle sırlı bir hal işte! Bana düşense hasret, keder ve yalnızlıktı. Hem öksüz hem de yetimmiş gibi yalnızdım." Sabiha Sultan; Sultan Vahdettin`in kızı, Halife Abdülmecid Efendi`nin oğlu Ömer Faruk`un eski zevcesi, İran Şahı Ahmet Şah Kaçar ve Mustafa Kemal Paşa`nın evlenmeye talip olup hüsrana uğradıkları güzel sultan...
Yıl 1952… Hanedanın kadın mensuplarına yurda dönüş izni çıkmasıyla Çengelköy`de bir köşkte yaşıyor yalnız ve kırgın sultan Sabiha. Hala gönlünde boşandığı zevcesi Ömer Faruk`un aşkı, üç kızının Mısır`daki mahzun evlilikleri ve yurda boynu bükük dönüşün verdiği derin bir hüzün içerisinde…
Ve Neva… Milli Mücadele`nin hareketli günlerinde bir isyanı bastırmak için yollara düşüp uzun süre dönmeyince öldüğüne hükmedilen kocasının yollarını gözlüyor hala. Bu; Çengelköy`de bir köşkte yolları kesişen ve hasretle geçen ömürlerinde tek gayeleri yaralarını sarmak olan iki kadının dostluk hikayesi…
Bu; Balkan Savaşları`nın acı rüzgârlarından Milli Mücadele`ye, Mustafa Kemal ve Sultan Vahdettin`in arasında yaşananlardan hanedan ailesinin son günlerine, "Hasta Adam" Osmanlı`dan Cumhuriyet`e kadar pek çok olaya tanıklık ederken aslında bir devir ve gönül kırıklarıyla geçen bir ömrün hazin öyküsü…