Hangi sebep bir insanın canını almayı haklı kılar? “Pek çoğunuzun bu soruyu sorduğunu duyar gibiyim. Öyleyse cevabım şu; açın ve televizyonlarınızın haber kanallarını izleyin. Savaşlara bakın. Pek çok insan başkalarının çıkarları için ölüyor. Pek çok insan cebindeki üç beş kuruş için öldürülüyor. İnsanların ne kadar yoktan sebeplerle öldürüldüğüne bakın ve cinayet sebebimi öyle sorgulayın.” Başarılı bir psikiyatri uzmanı olan Cansın Edgar, küstah tavırları ve kendine aşırı güveniyle çevresindekileri zaman zaman çileden çıkarsa da annesi, sevgilisi ve yakın arkadaşları ile düzgün bir hayat yaşamaktadır. Ancak bu güzel hayat, Cansın’ın hastalarının peş peşe öldürülmeye başlamasıyla tepetaklak olur. Holly Taylor lise öğrencisidir. Babasının ona ve kardeşi David’e yaptığı fiziksel ve duygusal şiddetten kurtulmak için Cansın ve sevgilisi Tess’den yardım ister. Çift, onlara yardım etmeye kararlıdır ama her iyiliğin bir bedeli vardır… Polis tarafından baş şüpheli ilan edilen Cansın, masumiyetini kanıtlayabilmek için katili bulmalıdır ve bu konuda polisten daha avantajlıdır, çünkü tüm kanıtlar katilin, tanıdığı biri olduğunu göstermektedir. Bu amaçla çıktığı serüvende kendini, ailesi ve arkadaşları hakkında kahredici bir soruşturmanın içinde bulur. “Amişleri bilir misiniz? Anlatayım. Barışçıl bir topluluktur. İnançları, insan öldürmeye karşı olduğu için kimse askere gitmez mesela. Çoğu çiftçilikle uğraşır, eski usül sabanlarla toprağını sürer, basit bir hayat yaşar. Kendileri dışında kimseye bir zararları yoktur. ‘Onlar’ diye bahsediyorum, çünkü ben artık bir Amiş değilim.”