Avusturya Alpleri’ne tatile giden anne oğulun yolları genç ve yakışıklı Baron’la kesişir.
Kendisini iflah olmaz bir kadın avcısı olarak tanımlayan adam için anneye ulaşmanın yolu küçük çocuğun kalbini kazanmaktan geçmektedir.
Fakat tüm çocuksu duygularıyla Baron’un arkadaşlığını kabul eden Edgar, kısa süre içinde adamın asıl niyetini sorgular ve çocuklukla yetişkinlik arasındaki grilikte adeta kaybolur. Çocuğun ‘yakıcı sır’ olarak adlandırdığı ancak anlamını bir türlü çözemediği gizem, tüm masumiyetini irdeletip ona hayatın görmediği yüzünü gösterir.
Stefan Zweig, annesi, yabancı bir adam ve değişen benliğinin oluşturduğu üçgen arasında gelgitler yaşayan ufak bir çocuğun yetişkinlerin dünyasına bakışını mükemmel bir anlatıyla sunuyor.