Bahar, altı çocuklu ailenin son çocuğuydu. On dört yaşına kadar kardeşleriyle ve köydeki arkadaşlarıyla diğer yaşıtları gibi hem okuyup, hem de çocukluğunun neşeli yıllarını sonsuza dek sürecekmişçesine, kaderine yazılan ağır yüklerden bihaber yaşıyordu. O gökkuşağına benzer rengârenk hayatını değiştiren, değiştirmek zorunda bırakılan, ani bastıran dolu yağmurlarından kaçamamıştı. Kadere yazılan yaşanmak zorundadır. Buluta yük olan yağmadan bahar gelmez. Fakat bu yağan yağmurlar Bahar’ı getiren değil, solduran dolular olmuştu. Sonunu düşünmeyen bir kahraman çocuk gelinin, hem kendine hem çocuklarına bahşettiği anneliğin hiçe sayılışının, kaçamadığı dolunun, kadınlık, insanlık gururunun, dalları gibi kırılışının ve sonuncusunu çatlamış elleriyle pamuklara ektiği filizin ona bir Kardelen olup, toprağın altında kalan soğancığıyla hayatındaki yaralara, iltihaplara son umut merhem oluşunun hikayesi.