Avaz avaz bağıracak gücümüz varken, suskunluklar peydah olur dilimizde. Onsuzluğu hatırlatan sokaklardan sessiz sedasız geçerek, kendimizi unuttuğumuz çıkmazlara gireriz.
Bir gece yarısı yutkuna yutkuna düşünürken maziyi, beyaz kağıtlara fısıldar, yıkık dökük cümleler toplarız harf harf.
Açığa vurdukça kutsallığı kaybolur bazı şeylerin.
Kayboluruz ama kaybetmeyiz sevdasını sırtına yüklenmiş onurumuzu. Sevmekten, hep sevmekten, çok sevmekten bahsedenlerin aksine, güzel severiz, çok güzel severiz, en güzel biz severiz!
Ve kimsenin haberi olmaz bundan...
Muhammet Recep Arar’ın kaleminden, tıpatıp kelimelerin bilindik hikayelerde anlattığı aynılaşmış sevdaların uzağında, başka cümlelerle, sessiz ama çığlık çığlığa sevmiş yüreklere...
*Ya Biz Ya Hiç* diyebilecek kadar derinden sevebilenlere...