Yeni bir başlangıç yapmaya karar veren İdil artık önüne bakmaya kararlıdır. Sinan ise yaşananları doksan dakikalık bir maçın on beş dakikalık arası gibi görmekte, kısa bir soluklanmanın ardından, ikinci yarıya çıkmaya hazırlanmaktadır. İdil`i kaybetmek istemiyordur ve onun için her şeyi göze almaya kararlıdır.
İkilinin birbiriyle kıyasıya mücadelesi nasıl sonuçlanacaktır? Sinan her şeye rağmen son şansını bir avantaja çevirebilecek ve maçın uzatma dakikalarını verimli kullanabilecek midir?
Eğer en güzel duygularımıza karşılık kırmızı kart gördüysek, oyun dışı ka
lmamız dışında başka bir alternatif var mıdır? Yoksa aşk imkânsızı zorlamak ve kuralları hiçe saymak mıdır?
Vurdu ve Aşk, ikinci ve son kitabıyla kalplerde tribün rüzgârı estirmeye devam ediyor! Slogan belli: Maç doksan dakika, ne olacağı hiç belli olmaz!
"Dikkatli bir şekilde beni izlediğini görünce içimde uzun zamandır bastırdığım şair konuştu. Ten gözüyle herkes sevebilirdi ama ben ona gönlümün gözüyle bakmıştım ve... Dünya gözüyle âşık olmuştum."