Birebir olmasa da Camelot efsanesinden ilham almış olan Viking Şövalye, hayatının en kötü gününde çaresiz bir durumda kalmış olan Verity Gwynn’le tanışan akşam yemeği tiyatrosu şövalyesi Colt Lane’in öyküsünü anlatıyor. Verity ve özel eğitime ihtiyaç duyan ağabeyi Ryan’ın birer iş bulması gerekiyordur, yoksa birbirlerinden ayrılma riskiyle karşı karşıya kalacaklardır. Gerçek hayatta beyaz atlı bir prensle uzaktan yakından alakası olmayan Colt beklenmedik bir şekilde onların yardımına koşar ve büyük bir hızla Verity’nin kalbinde sağlam bir yer edinir. Colt’un gülümsemesini engelleyen, bakışlarını yerden ayırmamasına neden olan ve onu insanlardan uzak tutan bazı karanlık sırları vardır... Ta ki onun kaba tavırlarına ve suskun hallerine aldırış etmeyen Verity’yle karşılaşana dek. Colt onunla vakit geçirdikçe bu tatlı kızın hayatında daha çok olmasını ve onun o çok ihtiyaç duyduğu parlak zırhlı şövalye olmayı arzulamaya başlar. Geçmişini öğrendiği takdirde, Verity’yi kaybedeceğinden emindir ve güzel bir gelecek inşa edebilmek için ona geçmişiyle ilgili sırlarını anlatıp anlatamayacağından emin olmalıdır.