Tarihsel olarak, vergi kaçırma yasanın ihlali ve vergiden kaçınma yasa sınırları içinde verginin azaltılması olarak algılanmaktadır. Yasanın lafzına uygun ama niyet ve amacına aykırılık taşıması nedeniyle, vergiden kaçınma son 40 yılda hem ulusal hem de uluslararası kuruluşların ilgilendiği önemli konularda biri haline gelmiştir.

Vergiden kaçınmanın kamu maliyesi açısından gözle görülür sonucu gelir kaybı meydana getirmesidir. Ancak vergi sisteminin bütünlüğünü bozması, yükümlüler arasında eşitsizlikler yaratması, hukukun üstünlüğü ilkesini ihlal etmesi ve vergi ahlakını bozması gibi başka olumsuz sonuçları da bulunmaktadır. Ulusal önlemler olarak özel vergiden kaçınmanın önlenmesi kuralları, genel vergiden kaçınmanın önlenmesi kuralları, idarenin yetkisi içinde kalan önlemler ve yargı organlarınca yaratılan doktrinler vardır. Ülkeler ulusal düzeyde vergiden kaçınmaya neden olan yasalarındaki vergi açıklarını kapatarak, belirli vergiden kaçınma faaliyetlerine yönelik özel düzenlemeler yaparak özel vergiden kaçınmanın önlenmesi kuralları diye adlandırılan kurallarla vergiden kaçınma ite mücadele edebilirler.

Belli bir işleme hedeflemeden genel kurallar koyarak da mevzuata bağlı olarak vergiden kaçınmanın önlenmesine çalışabilirler. İdarenin yetkisi içinde kalan önlemlerle vergiden kaçınma ile mücadele edebilirler. Yargı organları yarattıkları doktrinlerle vergiden kaçınmayı önlemeye çalışırlar. Vergiden kaçınmanın uluslar arası boyutu ise hem ulusal mevzuatta yapılan düzenlemelerle hem de ülkeler arasında yapılan işbirliği anlaşmaları ile çözümlenmeye çatışılmaktadır.

Eserde, bu çok taraflı, gerek idari gerekse yargısal süreç incelenmiş. Çalışmanın temelinde okuyucuların konuyu tüm yönleri ile analiz etmeleri amacı güdülmüştür.