Yaşlı adam, Gülşen ablayı görünce sevinmiş gibiydi.
“Günaydın kızım. İyi ki geldin, ben de sizinle konuşmak istiyordum. Oğlum Uğur az önce geldi. Hayvan barınağı yapmak için belediyeyle konuştuğunu anlattı. Hoşuma gitti. Uğur’un böyle bir işe girişmesine çok sevindim. Yalnız ben, sizin sözünü ettiğiniz o çöplük bahçenin sahibini tanımam. Ama komşum Hatice Hanım yakından tanıyor. Kırk yıllık mahalle arkadaşıymışlar. Size bunu söyleyecektim,” dedi.
Gülşen ablam sevindi “Çok iyi. Hatice Hanım’ın eşi, Almanya’dakileri arayabilirse bize de haber verirsiniz olur mu?” dedi.
Sakallı Uğur’un babası “Hatice Hanım’ın eşi yok, kızıyla birlikte oturuyor. Umarım o insanlarla bağlantı kurabilirler,” dedi.
Ben de Bobo’ya “Gördün mü? Bak senin sahibin de hayvan barınağımızın kurulmasını istiyor. Sen de yavruları oraya bırakırsın, tamam mı?” dedim.
Tansu Bele’nin kaleminden sıcacık bir çocuk romanı. Komşuluğun, yardımlaşmanın ve en önemlisi sokak hayvanlarının gözünden sevgiyi ve dostluğu en tatlı haliyle bize sunmakta.