Bilincimizden bağımsız bir gerçeklik ve şeylerin hakikatleri var mıdır? Sağduyusal gündelik dilde kedi, masa, dağlar, koronavirüs, bilinç durumları, Fatih Külliyesi, devletler, atomlar, sayılar, Goethe’nin Faust’u ve Sherlock Holmes gibi envaiçeşit nesneleri mevzubahis ederek onlara *vardır* dediğimizde aslında bizler neye delalet edip neyi kastederiz? Peki tüm bunlar *her şeyin teorisi* denilebilecek bir dünya görüşünde birleşecek formda aynı gerçeklik alanında mı mevcutlar? Tüm bu sorular genelde metafizikle, özelde ise realizm (gerçekçilik) sorunsalıyla irtibatlıdır.
Elinizdeki kitapta İbrahim Bahçi bunları çağdaş felsefede Yeni Realizm teşebbüsünün öncülerinden olan Markus Gabriel’in anlam alanları ontolojisinin temel kavram ve tezleri çerçevesinde odağına alarak bir hakikat seyrine koyulmaktadır. Varlık ve Gerçeklik aynı zamanda kıta-analitik ayırımı ötesinde çağdaş realizm tartışmalarına genel bir giriş teşkil ettiği gibi, Batı düşüncesinde Kant sonrası modern-postmodern antirealist rölativizm ve konstrüktivizmden posttruth, alternatif olgular gibi söylemlere ve yine yakın dönem felsefede metafiziğin ve realizmin Rönesans’ı çerçevesinde günümüz (Spekülatif ve Yeni Realizm gibi) realist turn’lerin kaygılarına ve tarihî-fikrî arka planına da ışık tutmaya çalışmaktadır. Ayrıca çalışmada ek olarak ilgililer için konuyla alakalı bir sözlük, kısa makaleler ve Gabriel’le yapılmış bir röportaj yer almaktadır.
*
*İbrahim Bahçi bu kitabında hem çağdaş felsefenin önde gelen akımlarından biri olan Yeni Realizm’e hem de bu akımın önemli bir temsilcisi olan Markus Gabriel’in anlam alanları ontolojisine ayrıntılı ve derinlikli bir giriş sunuyor. Ülkemizde Yeni Realizm üzerine bu ölçüde yetkin bir inceleme yapabilen bir uzmanın yetişmesinin son derece memnuniyet verici olduğunu düşünüyorum.* - Ahmet Ayhan Çitil
*İbrahim Bahçi bu kitapta çağdaş Batı düşüncesinde gerçekçilik tartışmalarının oldukça kapsamlı bir anlatısını sunmakta, ardından farklı gerçeklik perspektiflerinden birini, Gabriel’in anlam teorisini ayrıntılı olarak incelemektedir. Türkçede son yıllarda gerçekçiliğin farklı temsilcilerinin metinleri tercüme edilmeye başladı fakat şimdiye dek farklı yaklaşımların böylesine bütüncül bir resmi sunulmamıştı. Kitabın felsefe okurlarına yeni bir alan açmasını umuyorum.* - Ömer Türker