Tükendi
Stok AlarmıVarlığın Muhtelif Merhaleleri, René Guénon’un 1920 ile 1925 seneleri arasında kaleme aldığı, (Haç Sembolizmi ve Vêdantâ’ya göre İnsan ve Halleri) üçlemenin son kitabı olarak yayımlandı. Bu eseriyle İslam varlık felsefesinde yer bulan, “Vahdetü’l-Vücûd” ve “Merâtibu’l-Vücûd” gibi doktrinlerin farklı geleneklerdeki karşılıklarına odaklanan Guénon, varlığın ontolojik düzeylerini, “daire” olgusundan hareketle ele alıp, “zuhur”, “tecelli”, “varlık”, “yokluk” “ebediyet”, “tezahür” ve “özgürlük” gibi temel kavramları derinleştiriyor. Varlığın Muhtelif Merhaleleri’nde, Mutlak ile diğerleri arasındaki ayrımı büyük bir titizlikle yapan Guénon, insanın yer aldığı ferdî merhaleyi, yine büyük bir titizlikle varlık merhaleleri içinde hak ettiği yere yerleştirmeye çalışıyor.
İnsanın varoluşunun diğer varoluşlar içinde üstün ya da ayrıcalıklı bir yer tutmadığını ya da metafizik olarak diğer varoluşlardan imtiyazlı bir aidiyete sahip olmadığını hatırlatmak gerekir. Zira insan hâli tüm diğer hâller gibi bir tezahürdür ve sonsuz ötekilerin arasında varlığın silsile-i meratibi içinde, kendi doğası tarafından bahşedilen düzeyde, yani onu tanımlayan sınırlı koşulların nitelikleriyle belirlenir; ve bu düzey ona ne mutlak bir üstünlük, ne de mutlak bir aşağılık bahşeder. Biz, varoluş içindeki insan hâli üzerinde bu denli durup düşünüyorsak, kendimizi onun içinde bulduğumuz içindir ve tam da bu yüzden bu hâl bize hâkim olur. Ancak bunun yalnız biz insanlar için özel bir önemi vardır; dolayısıyla bu bakış açısından kaynaklı izâfi ve arızî bir durum olup, kendi tezahür usulümüzün şahsiliğine aittir.