Serebryakov: Hayatı bilimle geçmiş; günlerini çalışma odalarında, oditoryumlarda, öğrencileri ve saygıdeğer meslektaşları arasında tüketmiş birinin, aniden kendini şu dört duvar arasında aptallarla aynı ortamda bulması, saçma sapan konuşmalara katlanması hiç de kolay bir iş değil. Ben doyasıya yaşamak istiyorum, Başarıyı, ün ve şöhreti, gösterişi seviyorum. Ama ne yazık ki, burada bir sürgünden farkım yok. Sürekli eski günlerin özlemiyle vakit geçirmek başkalarının başarılarını seyretmek, ölüm korkusu ile yaşamak... Hayır, buna katlanamam! Yapamam bunu! Üstelik de yaşıma hiç hürmet edilmiyor! Yelena Andreyevna: Biraz sabret! Beş altı yıl sonra ben de yaşlanmış olacağım.