Eve geldim. Karanlıktayım. Hüzün kokuyor odalar, salon, mutfak ve diğerleri. Ortasında büyük oğlanın resminin bulunduğu içi fosforlu duvar saati gözlerimi alıyor. İçim burkuluyor. Artık ağlayabilirim. Çünkü yalnızım. Çok geçmeden hıçkırıklarla kesiliyor boğuk nefesim. Bilgisayarı açmak ile açmamak arasında gidip geliyorum.