Boykot döneminin, zihniyet dinamiklerinin yanında kültürel, toplumsal ve siyasi dinamiklerini irdeleyen bu çalışma ulaştığı sonuçlar itibariyle, Kur’an’ı öz tarihinde okuyabilmenin zorunluluk olduğuna işaret etmekte ve bu bağlamda bir yöntem önermektedir.
Bu yöntem, sözle bağlamın, metinle tarihin aynı gerçeklik alanının iç içe geçmiş bileşenleri olduğu realitesine dayalıdır. Bu realite, tarihî ve sosyolojik bir gerçeklik olup ilmî bir okumanın sonucudur.
Mekke döneminin belli bir zaman dilimi (boykot dönemi)ne ışık tutan bu araştırma tarihsel verileri kullanması bakımından da disiplinler arası bir çalışma niteliği taşımaktadır. Öte yandan, Müslüman entelektüellerin kendi tarihsellikleri çerçevesinde Kur’an’la gerçekçi bir anlam zeminine dayalı iletişim kurabilmeleri için kıymetli malzeme sağlamaktadır.