Pırt kafalar karaya ayak bastı ve bizi buradan silip süpürmeye çalışıyorlar!

En yakın arkadaşım Lloyd ve benim, mükemmel bir planımız var. Uzaylıları Dünya’ya davet edip yalnızca bizimle takılmaları için bir blog yazmaya başladık. Bu sayede sıkıcı dünya liderinin hiçbiriyle tanışmak zorunda kalmayacaklar, bilim insanları tarafından kesilip biçilmeyecekler. Kısaca, bu tarz şeyler yaşamayacaklar. Yalnızca rahatlayıp abur cubur yiyeceğiz ve beraber bilgisayar oyunları oynayacağız. Kulağa hoş geliyor, değil mi? Üstelik işe yaradı. İki uzaylı en sevdiğim restoranın tuvaletinde karşıma çıktılar ve onları annemle babamdan gizli bir şekilde odama soktum.

Ama sorun şu ki tam bir pırt kafalar! Kelimenin tam anlamıyla. Kafalarında popoları var ve pırt şeklinde konuşuyorlar. Kabalar, mide bulandırıcılar ve Dünya’yı o kadar seviyorlar ki 70 milyar arkadaşlarını daha buraya çağırdılar.

Hayda!

Şimdi her şey -dünyayı evrenin en hasta uzaylılarından kurtarmak- bize bağlı; fen bilgisinden B+ almış iki altıncı sınıf öğrencisine. Tabii annemle babamın haberi olmazsa daha iyi olur.

Herkesten özür dilerim. Poponuzdan konuşmaya hazırlansanız iyi olur çünkü muhtemelen ayvayı yedik…