Kendi beni etrafında oluşan hikâyeler. Hikâye, ilk bakışta samimiyetiyle, doğallığıyla, şiirli anlatımıyla ilgimizi çekiyor. Yazar, bir olayın anlatımını amaç edinmemiş. Bir durum var, durumun etrafında hâller var. Kurgu; şiirli anlatımın içinde kendiliğinden, hiç aksamadan kuruluyor. Çünkü içini döküyor yazar. Özenti kokmayan doğallık hikâyeyi sarmaktadır.
- Sevinç Çokum
Hemen hemen bütün öykülerinde İstanbul ruhu, bütünüyle belirgin. Bir bakarsınız, deniz kıyısında martılarla, Beyoğlu’nda, Fatih’te, Eminönü’nde, bir bakarsınız serazat bir hâlde İstanbul dışına taşmış, başını almış gidiyor. Bu geçişleri, gidiş ve dönüşleri iyi harmanlıyor. Okurken de yadırganası bir durum ile karşılaşmıyorsunuz. Gözlemleri, algıları yerli yerine oturuyor. Çünkü öyküsünün merkezinde insan duruyor.
- Ali Haydar Haksal
Onun öykülerinde anlatıcı genelde yazardır ve şehri gözler. Kalabalıklar arasında yalnızlığı yaşayan bu yazar, İstanbul enstantaneleriyle öyküsünü oluşturur. Anlatıcı İstanbul’u bir atmosfer, bir mekân olarak aktarmaz, bir kahraman olarak öne çıkarır. Çam’ın öykülerine baktığımızda ağırlıklı olarak fotoğrafik bir anlatım tercih ettiğini görürüz.
- Necip Tosun