Basım aşamasındayken küresel salgın nedeniyle ülke çapında tam kapanma uygulamasına geçilmesi üzerine Mayıs sayısının Haziran’la birlikte çıkarılması zorunlu olan Üvercinka iki sayı bir arada 32 sayfa olarak basılmış. İçerik ve ürün yönünden daha bir zenginleşen dergideki yazı akışı şöyle:

Avusturya’da yaşayan Türk akademisyen Samim Şişmanoğlu, şairin Moskova’daki evinden etkileyici izlenimler aktardığı Nâzım’ın Leylakları yazısıyla okurları kapakta karşılayarak bir bilinmeyen ama önemli ayrıntıya ışık tutuyor.
Geçtiğimiz Mart ayında yitirdiğimiz Erol Toy’un içinde yer aldığı YAZKO serüveni, Deniz Depe’nin YAZKO’nun Peşinde yazısıyla sergileniyor. Depe; görkemli bir başlangıçtan içler acısı bir tükenişe sürüklenen YAZKO’yu yazarların sorumsuzca terk ediş sürecini titiz bir araştırmayla ortaya koyarak aydınlatıyor.

Gökhan Reyhanoğulları, yeniden elden geçirdiği Necatigil’in Poetikası yazısında, şairin şiir anlayışını dönemler içinde sergiliyor.
Aslıhan Tüylüoğlu, manifestoyu imzalayan şairlerden Veysel Çolak’la birlikte hazırladığı kitabın kapsam ve yöntemini Yenibütün Üstüne tanıtım yazısıyla gösteriyor. Seyyit Nezir, Yenibütün’ün başlıca temalarından birini vurguladığı Birey Tragedyasını Yaşamalıdır yazısının Face’te yol açtığı tartışmaları yansıtıyor.

Hüseyin Alemdar, Ece Ayhan Çıkmazı; Zafer Yalçınpınar, Ustalık Defteri Oruç Aruoba metinleriyle ustalardan edindikleri izleri okura şiirsel akıcılıkla taşıyor. Halûk Cengiz, Unuttuklarımız: Doğan Işıksaçan incelemesinde, unutulmasına gönlünün razı olmadığı pırıltılı bir şairin serüvenine detektif titizliğiyle ışık tutuyor.

Ayten Mutlu, Popüler Kültür denemesinde kültüre, insana, toplumsal bilince ve ilişkilere yönelik yıkıcı saldırıları özlü bir anlatımla gösteriyor. Olcay Bağır, Karganın Kültürel Tarihi yazısında, kargaların kimi zekice tepkilerle mitoloji konusu olmalarını değerlendiriyor.
T. Feridun Andaç, Romanı Roman Gibi Okumak denemesinde, Ahmet Altan’ı merkeze alarak, edebiyat dışı sorunları edebiyatın parçası görmenin edebiyata verdiği zararları anımsatıyor.

Murat Demirbaş Palyaçolar Neden Ağlar yazısıyla başta tiyatro olmak üzere sanatçının palyaço oluşa yüz tutmasının onu nasıl da işlevinden koparıp kendisine karşı bir konuma ittiğini kimileyin çarpıcı bir şiirsellikle dile getiriyor. Seval Arslan Sahne Oyunları yazısında didaktik ama yer yer düşündürücü saptamalarda bulunuyor.