“Ütopyalar, büyük ölçüde içinde yaşadığı koşullardan hoşnut olmayan şimdiki zaman mutsuzları içindir. Ve her çağ kendi şimdiki zaman mutsuzlarını yaratır.”
- Murathan Mungan
“Ütopya dediğimiz, her koşulda önce bir kötünün tespiti ile başlar ve bu kötünün ilgası için iyinin ne olduğu sorusunu sorarak devam eder. Yani kötünün ne olduğuna dair bir tarifin olmadığı, iyinin ne olduğuna ilişkin bir tasavvurun olmadığı bir şey, ütopya değildir.”
- Nilgün Toker
İşyeri” gibi maddi ve soğuk bir evrenden, türlü duygularımıza, cinsiyet kimliğiyle ilgili tahayyüllere, siborglara kadar uzanarak, gündelik hayatta, politikada, felsefede, edebiyatta, sinemada ütopyanın rotalarında gezen yazılar... Ütopyalardan daha fazla konuşuldukları bir zamanda, distopyaları ve onların ütopyalarla bağını da ihmal etmeden... Ütopyayı, günlük dilde çağrıştırdığı soyut, naif, imkansız yerden (“olmayan yer”!), dünyaya, hayata, aramıza indirmeye çalışan kitap, bu bakışın yaşattığı bir heyecanı, merakı, hevesi taşıyor.