Durup kendimizi dinleyecek vakit bile bulamadığımız ya da vakit bulduğumuzda çoğunlukla sosyal medyada dolaştığımız hayatlarımızda, Mahir Usta bize yok olan değerlerimizi hatırlatıyor. O, sığındığımız, kendisini yanında güvende hissettiğimiz bizi yargılamadan uzun uzun dinleyebilecek koca bir çınara benzer
Pek çok insanın derdine deva olan Usta, ne yapsa da bir türlü oğlu Levent’in duvarlarını yıkamaz ve ona ulaşamaz. Levent’in yol açtığı hasarları Usta’nın ruhen kendine yakın hissettikleri onarırlar, bu bazen depremden etkilenen akıllı mı akıllı bir çocuk, bazen kolu kanadı kırılmış bir üniversite öğrencisi, bazen mahalleden kırk yıllık bir dost olur.
Ruhsal akrabalığın biyolojik akrabalığın önüne geçtiği zamanlarda bile Mahir Usta aslında oğlundan hiç vazgeçmemiştir. O, sadece elinden gelen herşeyi yaptıktan sonra büyük bir sabır ile bekler ve bilir ki yollarımız, karşılaştığımız olaylar ve insanlar almamız gereken dersler ve dönüşmemiz gereken insan içindir.
Bu kitap, sıradan hayatlarıyla, kimselere görünmek, dikkat çekmek gibi dertleri olmayan, yanlarında nefes alıp hücrelerimizin dirildiği, sevgiyi hissettiğimiz tüm yaşam ustaları için yazılmıştır. Peki sizin Mahir Usta’nız kim?