Huston Smith’e göre bütün çeşitlilikleriyle birlikte büyük dinî gelenekler, insanlığın oybirliğini temsil eden ortak bir kavramsal omurgaya sahiptir. “Aslî gelenek” adını verdiği bu ana omurgadan sapan tek medeniyet, bizim kendi modern dünyamızdır ve bunun nedeni, varlığın kâşanesini maddî ve ölçülebilir olanın bodrumuna indirgeyen "bilimsel" bakış açımızdır. Halbuki “bilimsel dünya görüşü imkansızdır. Bunu sebebi, bilimin âlemi bir bütün olarak değil, onun sadece bir kısmını ele almasıdır.” Kitap öncelikle, gerçekliğin bir varlık hiyerarşisinden müteşekkil olduğu şeklindeki geleneksel esoterik görüşün bir sunumudur. Bu görüşe göre gerçekliğin birbirinden ayrı ancak birbiriyle ilişkili düzeyleri vardır. Hem âlem hem de nefs, zirve noktasında sonsuzun bulunduğu bir hiyerarşiye tabidir.