Elif Ana’nın yüreği yaralıydı. Karalarbağlamış, ağıtlar yakıyordu öldürülmüşolan yakınları için. Geriye bir oğlu kalmıştı.O da kayıptı. Gece gündüz ağlıyor, oğlunun sağ salim eve dönmesi için dua ediyordu.Herkes can derdine düşmüş, kanun, kural tanımayan, kendi başına buyruk zalimlerden kendisini kurtarma telaşı içindeydi.
Köye döndüğünde her tarafı yakılmış yıkılmış buldu. Gözü bir insan aradı birhaber almak için ama kimsecikler yoktu.En yakın köy olan Dereler köyüne doğru gitmek için yola çıktı.O yola devam ederken giderek şiddetlenen yağmurun farkına bile varmadı. Yürüdü,yürüdü. Durup dinlenmeden, arkasına bakmadan.