Tükendi
Stok AlarmıHangi çağda ve hangi kültür ortamında yaşarsak yaşayalım, bilimsel ve teknolojik seviyemiz ve elbette akılcılığımız ne derece baskın olursa olsun, kadim kültür kodlarını içeren mitoslar bütünüyle etkisiz kılınamıyor. Bağnazca hurafelerden yararlı geleneklere, inanç dünyamızdan gündelik yaşantımıza ve yapıp etmelerimize kadar, mitoslar her yerde kendini bir şekilde gösteriyor. İnsanın evreni, dünyayı, toplumu anlama çabasının ürünü olan mitoslar, geçmişte olduğu gibi bugün de hayatımızı yönlendiriyor.
Metin Savaş, Umay Ana’nın Çalıkuşları’nda mitolojiyi yorumlarken “çift değerlilik” eksenini hiç kaybetmeden, toplumların kültürel genetiğini belirleyen mitosların izini sürüyor. Binlerce yıl önceki atalarımızın ürettiği mitosların günümüzde hayata nasıl sızdığını olgular ve durumlar üzerinden sergiliyor. Böylece onların birer rüya değil, bizlerle yaşayan gerçeklikler olduğunu ve duyguların değişmezliğini belirginleştiriyor. Mitosların gündelik hayattaki izlerini; ateş kültü, “ocak” kavramı, iplik, taşlar, takılar, ev, kara büyü, totemler gibi göstergeler üzerinden değerlendiriyor. Toplumların kozmos arayışını mitolojik veriler üzerinden öne çıkaran Savaş, insan zihninin kozmik durumunu da dil üzerinden irdeliyor. Umay Ana’nın Çalıkuşları Mitolojiyi Yorumlarken, mitosların açık veya örtük gündelik ilişkileri nasıl yönlendirdiğini görmek kadar, insanın zihin hayatına dille nasıl içkinleştiğini fark etmek açısından da dikkat çekici bir kitap.