Tükendi
Stok AlarmıOsmanlı Devleti’nin kültürel ve politik olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne dönüşmeye başladığı XX. yüzyılın ilk çeyreğinde bir bilgi topluluğu olarak ortaya çıkan Ulum-u İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası, 28 Aralık 1908 yılında yayın hayatına başlayan ve 1911 yılı Nisan ayına kadar 27 sayı olarak yayınlanan, Türkiye’de sosyal bilimler alanında yayınlanmış ilk ciddi, sürekli ve bilimsel yayın organı özelliğini taşımaktadır.
Sosyoloji, Osmanlı toplumsal düşüncesine Tanzimat ile başlayan uzun bir modernleşme süreci sonucunda girmiştir. Modernleşme sürecinde bazı fikir akımları ile politik çabalar yan yana devam etmiş ve II. Meşrutiyet’in ilan edilmesi ile birlikte sosyoloji, Osmanlı Toplumu’nda ilk bağımsız ifade aracına kavuşmuştur. Ulum-u İktisadiyye ve İctimaiyye Mecmuası’nda sosyoloji, dönemin aydınlarının sosyolojiye bakış açısını aksettirmektedir.
İşte bu özellikleri ile, Ulum-u İktisadiyye ve İctimaiyye Mecmuası Türkiye`ye sosyolojinin girişinde kilometre taşı özelliğini taşımaktadır. Türkiye üniversitelerinde sosyoloji dendiğinde Batı sosyolojisinin anlaşılması dikkate alındığında, Türk sosylojisinin yüz yıldan fazla süren evrimini analamak bakımından da, derginin yazıları temel önemdedir. 3 cilt halinde, Prof. Dr. Mehmet Kanar`ın öncülüğünde bir ekibin çevrimyazı olarak titiz çalışmasının yayınlanmasıyla, sosyoloji tartışmalarında temel bir referans da kitap dünyasına kazandırılmış olmaktadır.