Önceleri sadece babasıyla birlikte kendi evlerinde meşk yaparak eğlenceli vakit geçiren Bedia’nın bu renkli hayatı pek uzun sürmez. Babasının vefatından sonra evlendiği adam bir hovarda çıkar. Babasından kendisine kalan mirası bu sorumsuz koca elinde kosa zamanda tüketilir.
Yoksulluğa düşen Bedia’nın pek sevdiği udu, o günden sonra ekmek teknesi olur. Ud çalarak hayatını kazanır.
Udi, müzik, mirasyedilik, sanat tutkusu, namus ve iffet kavramları çevresinde gelişen ilginç bir roman…