"Borges ve Bolaño, Kafka ve Cortázar, Modiano ve
Murakami ve şimdi de Laura van den Berg."
–Washington Post
Clare, her yıl düzenlenen Yeni Latin Amerika Sineması Festivali`ne katılmak üzere Küba`nın Havana kentine geldikten kısa bir süre sonra, ölmüş kocası Richard`ı bir müzenin önünde bulur. Üzerinde daha önce hiç görmediği beyaz keten bir takım vardır. Kederli ve şaşkın Clare, bir korku filmi uzmanı olan Richard`ı Havana`nın turistlerle dolu yeni sokaklarında takip eder ve her hareketini izler. Gerçek ve hayal arasındaki ayrım bulanıklaştıkça, Florida`daki çocukluğuna ve Richard`la olan evliliğine dair anılarında bir dayanak noktası bulur ve bu sırada Richard`ın ölümünde ve yeniden ortaya çıkışında oynadığı rolü açığa çıkarır.
Keder, evlilik, sanat, kadın düşmanlığı ve seyahatin yalnızlığı üzerine çarpıcı düşüncelerle dolu olan Üçüncü Otel, anlatım gücünün zirvesindeki yaratıcı bir yazardan harekete geçirici ve zekice kurgulanmış bir roman.