Modern dünyanın dayattıklarına direnmeye çalışan Miray yorgun düşmüştür. Hayatını paylaştığı Emre’nin bu dayatılanları yaşamın doğal bir parçası olarak kabul etmesi, koyduğu hedeflere hırsla koşması Miray’ı yalnızlaştırmıştır. Aralarındaki uçurumun derinleşmesinden sonra büyük bir dönüşüm yaşamak üzere yola çıkar. Urfa’nın kışkırtıcı güzellikleri ve doğal insanları arasında yaşadıkları Miray’ı iç hesaplaşmalara sürükler.
Kariyer sahibi olmanın, ideal eşi bulmanın, yüksek gelire ulaşmanın yüceltildiği bir dünyada başka hedefler konulabilir mi? Dayatılmış idealler uğruna hayatını heba ettiğinin farkına vardıktan sonra değişmek mümkün müdür? Bir şehir bunu yapabilir mi?