"biz seni kuyulardan bilirdik Yusuf
bir uçurum kesmiş de gözlerini
susuşun ondanmış baban öldüğünde

bu ihanet çağrışımlı sarı gülüşü unut
suçun çektiği çıkmaz yollardan geçtin
ölü bir askersin sen kurşun işlemez sesine

kan bu çıkmaz ellerinden çünkü hep eylül
dar zamanda sırtımızda bir sırtlan
adının da mahzun bir tesellisi var

yazgı dediğin Yusuf bileğinde kara iz
aklında hep yanlış bir güvercin aşırtması

geceye gel, sabaha gel, istersen gelme
körüz biz geldiğini hiç bilmeyeceğiz"