Fransa’nın önde gelen eleştirmenlerinden Albert Thibaudet, kara mizahın dev karakteri olan ÜBÜ’yü yaratan Alfred Jarry hakkında şunları yazıyordu. "Rachilde’in ‘Akıl Almaz Şeytanlıklar Okulu’ diye adlandırdığı şeyin Jarry tarafından kurulduğu doğru değildir. O kurucular en az üç kişidir ve zaman bakımından Jarry onların sonuncusudur. Lautreamont, Rimbaud ve Jarry. İlk ikisi kuyruklu yıldızlar gibi gelip geçtiler. Bir tek Jarry, bütüncül, değişken, süreklilik gösteren onu öldürmeseydi, bugün, edebiyat dünyasında olacaktı. Claudel-Varely-Gide ekibi içinde, aşırı solda tam ona uygun bir yer vardı. Onun bıraktığı boşluğu Apolenaire hiçbir zaman dolduramadı. "...Jarry, zaten Übü’yü yazmaktan daha iyisini yaptı. Kendisi Übü oldu. Übü için kendini kurban etti. Aktör Shakespeare, bu kez yazar Shakespeare’i yedi. Homais, Prudhomme ve Bomhommet’in buluştuğu yol üzerinde ay ışığı gölgelerini, onları aşan, doğruca Tanrı’nın kuklalarına giden ve Übü olan bir yaradılışla birbirine karışıyor." Öncü tiyatronun başyapıtı olan Übü, hem Jarry hem Übü’yü bir araya getiren bir kaynaktır.