Tabii ki kolay değil genç kardeşim!

Zinanın her köşeyi bekleyen bekçileri varken, her yerde askerleri mevcutken ihtilal yapmak tabii ki kolay değil. Hz. Yusuf’un (as) iffet bayrağını, zina kalelerine asmak tabii ki kolay değil.
Her bedende hapsolan, yaşadığımız şu ahir zamanda damarlarımızda oluk oluk akan şehvet rüzgarına yelken açmak tabii ki kolay değil. Zina muharebesinde, nefislerimize boyun eğdirmek tabii ki kolay değil.

Bedel ister ey kardeşim bedel!

Medrese-i Yusufiye’yi anlamak gerek, sana sunulan gülün dikenlerini ayıklamak gerek. Güle ulaşmak, dikenlerden akan kanda gizlidir. Bülbülün hoş sedası, gülün güzelliğinin davetidir. Kanma ey kardeşim! Dikenin seni yaralamasına izin verme!

Sabret! Öyle bir sabret ki kalbin Medrese-i Yusufiye olsun ve sen oradan Mısır’ın ikinci adamı olarak çık. Sabret. Öyle bir sabret ki damarlarında akan şehvet rüzgarlarına yelkenler açılsın, utansın rüzgâr esişinden. Sabret. Öyle bir sabret ki zina muharebelerinde nefsine boyun eğdir. Ve öyle bir sabret ki gül kırmızılığından, dikense zalimliğinden utansın!