Ay, kahrından parça parça düşerken biz ayaktakımı olarak alkış tutuyorduk.
Sırtımızda ateşten bir kamçı…
Kaç küheylanı çatlatmış bu yol, kaç çıplak üşüyor yaslı akşamların ürkekliğinde…
Biz, ayaktakımı olarak ağlıyorduk.
Efendilerimiz birer birer ölümün peşine takılıp gidiyordu çünkü.
Biz, ayaktakımı olarak tutsak yaşamayı çok sevmiştik oysa.