Bir reklam çekimi için gittiğim Doğu Anadolu`nun kuş uçmaz kervan geçmez köylerinden birinde tanışıp dost olduk H.K. amca ile... Bir gün dayanamayarak laf atmış, ‘Dayı maşallah vallahi. Allah herkese senin gibi yaşlanmayı nasip etsin.’ demiştim. Cevap vermeden sadece gülümsemiş, beni yanına çağırarak karşısına oturtmuştu. Eliyle alnındaki kırışıklıkları gösterip, onların daha da artmasına sebep olan bir ifade takınarak başladı konuşmaya. *Allah bu ruhun yaşadıklarını, bu gözlerin görüp, bu kulakların işittiklerini kimseye yaşamayı nasip etmesin!*
Afallamıştım. O kadar büyük acıyla ve dolu gözlerle duruyordu ki karşımda, ne diyeceğimi bilememiştim. Merakıma yenik düşerek neden öyle söylediğini sorduğum an başladı ‘Tutanak`ın olağanüstü hikayesini anlatmaya..