Tükendi
Stok Alarmı“Eşitlik, Özgürlük, Kardeşlik!”
1908 yılında, on yıllar süren ve şiddeti giderek artan, devleti de toplumsal yapıyı da kemirip bitiren istibdat rejimi, yerini meşrutiyete bırakmıştı; mutlak hâkim bir padişah ise bir meclis ve bir anayasa ile yetkilerinin kısıtlanmasını kabul etmiş gibi görünmekteydi. Ancak bu yıllar boyunca yalnızca düşünceleri değil, hemen her türden talepleri kısıtlanmış, yürütülen denge siyaseti nedeniyle kendi etnik, dinsel ya da siyasal kimliklerine radikal düzeylerde bağlanmak zorunda bırakılmış olan halk arasındaki huzursuzluk bitmemişti. Dünyanın siyaseten ve ekonomik olarak geçirdiği dönüşümün hem bir izdüşümünü yaşamanın kaçınılmaz olması hem de biriken tüm yıpranmışlığıyla devlet sisteminin, modern bir devletin sahip olması gereken olanak ve insan kaynağından uzak olması nedeniyle, istibdat rejiminin yıkılışını hazırladığı ülkenin bütünlüğünü koruması mümkün olmamış, takip eden 15 senede nüfusu iç kavgalar ve savaşlar nedeniyle kırılan Osmanlı İmparatorluğu, siyasi mirasını cumhuriyete, toprak mirasını ise birçok küçük ülkeye bırakarak tarihteki yerini almıştır.
Knight’ın bu çalışması, Osmanlı’nın bu son dönemine ilişkin yetkin değerlendirmeler içerirken, aynı zamanda Batılıların ikiyüzlü, aldatıcı ve değişken politikalarının perde arkasını gözler önüne seriyor. Knight, özgürlüğün olmadığı bir ülkede, refahın, sağlığın ve huzurun da olamayacağını söyleyen bu çalışmasıyla bir asır öncesinden güncel tartışmalarımıza ışık tutuyor…