Osmanlı vilayetlerinde yerel gazateler (vilayet gazeteleri) çıkarılmasını, bir yandan, toplumdaki artan ayrılıkçı eğilimleri dengelemek, öte yandan da Avrupa’da özellikle Araplar’a yönelik olarak sayıları artan Arapça süreli yayınların etkisini bastırmak isteği teşvik etmiştir... 1864’te yerel yönetimlerle ilgili düzenleme çerçevesinde "Eyalet Sistemi" kaldırılarak yerine "Vilayet Sistemi" getirilince, her vilayette kendi gereksinmesini karşılamak için bir de basımevi kurulması, böylece o döneme kadar sınırlı bir kültürel yapı içinde bulunan bölgelerin, bu açıdan gelişmeleri öngörülmüştür... Temelde valiliklerin kırtasiye gereksinimlerini karşılamak için kurulan basımevlerinde, resmi yayınların yanı sıra özel kişilerin de yayın yapmaları ilkesi kabul edilmiiştir. Bunun sonucu olarak, bir yandan Vilayet Salnameleri (yıllıklar), takvimler, dini, edebi ve bilimsel eserler basılması gibi bir yararlı gelenek yerleşirken, öte yandan resmi vilayet gazatelerinin yayını yoluna gidilmiştir... Bu uygulamanın ilk örneği Niş, Silistre ve Vidin’in birleştirilmesiyle oluşturulan Tuna vilayetinde, 14 Mart 1865’te, Türkçe-Bulgarca "Tuna" gazatesinin yayımlanmasıdır. (Bu gazete, 1 Eylül 1877’de yayın hayatına son vermek zorunda kalmıştır.)