Tükendi
Stok AlarmıOrta Asya serüvenim 1999 yılında Kazakistan’ın Türkistan kentindeki Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’ne ders vermek için gitmemle başladı. Kazakistan’a ikinci kez 2004 yılında Kültür ve Tanıtma Müşaviri olarak bu defa diplomatik görevle gittim. Resmi görevimle ilgili iş ve ilişkilerin yanında, başta akademik çevreler ve kurumlar olmak üzere, kültür sanat çevrelerinden medyaya dek uzanan kesimlerle yakın ilişki içinde bulundum.
Bu hikâye daha sonraki yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde Avrasya Enstitüsü Müdürlüğü, Uluslararası Akademik İlişkiler Kurulu’nda Avrasya bölgesi sorumluluğu ve yine aynı bölgeyle ilgili rektör danışmanlığı gibi çalıştığım pozisyonlara bağlı olarak giderek gelişti ve diğer Türk dilli ülkeleri ve sonunda Rusya’yı da kapsayacak şekilde zenginleşti. Hayatımın çeyrek asra yaklaşan bir döneminde, bölge ülkeleriyle Türkiye arasında köprü olmaya çalıştım. Türk dünyası ile ilgili çok sayıda akademik etkinlik yanında, sinemadan resim sergisine, konserlerden sahne gösterilerine kadar kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenledim.
Türk dünyası ile ilişkilerimin ailevi boyutu da oldu. 2004 yılında Kazakistan’a eşim ve iki çocuğumla birlikte gitmiştim. Oğullarım orada okudu ve sonuçta büyük oğlum Semey şehrinden evlendi ve Kazaklarla akraba da olduk. Şimdi İstanbul’da bir Kazak gelinim/kızım var ve çekik gözlü bir de torunum… Bu durum, hikâyemin benden sonra da devam edeceğini göstermiyor mu? HAYATİ TÜFEKÇİOĞLU