Akçura,Türkçülüğü; Demokratik Türkçülük ve Emperyalist Türkçülük diye ikiye ayırır. Demokratik Türkçülüğü; milliyet esasını, her millet için bir hak olarak telakki eden ve Türkler için talep ettiği bu hakkı, diğer milletlere de tanıyan Türkçülük olarak tanımlamıştır. Emperyalist Türkçülüğü ise *ekser Avrupa nasyonalistlerine benzeyen, mücerred hakka değil, sırf kendi kuvvetlerini artırmaya taraftar olan milliyetçilik anlayışı* olarak tanımlamıştır.
Kendisini demokratik Türkçü olarak tanımlamaktadır.Türkçülük akımının manifestosu olarak kabul edilen 32 sayfalık Üç Tarz-ı Siyâset makalesinde Akçura, Osmanlı İmparatorluğu`nun tekrar toparlanabilmesi için üç ana görüşün bulunduğunu (Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük) ve bunlar arasında en uygununun Türkçülük doktrini olduğunu savunur. Osmanlıcılığı artık uygulanamaz olarak değerlendirip reddetti. İslam`ın ise Türkçülükte karşılığı bulunmayan "kuvvetli teşkilât ve heyecan" sahibi olduğunu ifade edip, İslam`ın Hristiyanlık örneğinde olduğu gibi içinde milliyetlerin gelişmesine izin verecek şekilde değişmesi gerektiğini savundu.