Tükendi
Stok AlarmıYirmi üç sene önce İzmir’de tanıştık Cumhur Bulut ile. Tanışmadan önce de yazdıklarını okuyor e-posta vasıtasıyla haberleşiyorduk ama ruberu tanışmak 2000 yılı başına nasip oldu. Atsız’ın Bozkurtlar eserindeki Yamtar gibi birisi ile karşılaşmayı beklerken saç-sakal birbirine karışmış; Sarı Saltuk’un, Barak Baba’nın bozkırdan peşine takıp getirdiği ufak tefek, derviş kılıklı birisiyle karşılaşmıştım. Anlatıyor, durmadan anlatıyor... Yörüğüm diyor; göç etmeyi övüyor lakin kaderin bir cilvesi kendisi de Karşıyaka’yı, İzmir’i bırak(a)mıyor. Biz uzaklara, bilinmeze doğru yürüdük ilerleyen yıllarda, Anadolu’ya, Türkistan’a. O ise bırakmadı, İzmir’i, Karşıyaka’yı. Uzaklara çağırsam da gelmedi. Barak Baba buraya gelir yahut çağırırsa burada olmam gerek derdi. Hâlbuki Barak Baba da artık burada değildi. Kapatmıştı dünya defterini. İzmir bu adamın kışlasıydı. Kışla çok eski bir terim; kışların geçirildiği mekân; sığınılan yer anlamına geliyor. Bu kitapta Cumhur Bulut’un kışlasından Türkiye ve Dünya’ya dair yerli/milli görüşlerini okuyacaksınız. Siz O’nu Suriye Türkmenleri için yazdığı Milli Marş ile tanıyorsunuz ama bu kitapta bilhassa Türk Milliyetçilerinin Muhterem Lideri Devlet Bahçeli Beyefendi, MHP, Ülkücü Hareket ve Türk Yüzyılı ile ilgili tespitleriyle daha iyi tanıyacaksınız.
Bizim 2000’li yılların başında kurduğumuz hayallerimizin gerçeğe hicreti çok şükür ki 2023’te gerçekleşiyor. Kim bilir, ilerleyen yıllarda Türkistan bozkırlarında da iklim değişir, Akdeniz olur ve biz de gülümseriz.