Türkler tarih boyunca fethettikleri bölgelerde yeni kültür daireleriyle karşılaşmışlar ve onlarla etkileşime girmişlerdir. Bunu yaparken o kültür dairelerinden aldıkları değerleri kendi millî ve manevi değerlerinin süzgeçlerinden geçirmeyi ihmal etmemişler ve öz yapısına uymayanları almaktan uzak durmuşlardır. Türklerin karşılaştığı büyük kültür dairelerinden biri de Arap kültürüdür. İslamiyet’in etkisiyle güçlü bir kültür olan Arap kültürü özellikle Abbasi Devleti döneminde parlak dönemlerini yaşamıştır. Halk arasında yaşayan nazım nesir karışık Arap aşk hikâyeleri 10. yüzyılda, işte bu dönemde yazıya geçirilmiştir. Abbasi Devleti döneminde yazıya geçirilen Arap halk hikâyelerinin 16. yüzyılda teşekkül eden Türk halk hikâyelerine etkisinin olup olmadığı konusu araştırıcıların ilgisini çekmiştir. Bu çalışmada Türk ve Arap halk hikâyeleri ile halk hikâyeciliği münasebeti ele alınmış ve Türk halk hikâyelerinin kendisinden beş altı asır önce yazıya geçmiş olan Arap halk hikâyelerinden etkilenip etkilenmediği konusu açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır.