Masallar genellikle tekerlemeyle açılır:
Bir varmış, bir yokmuş. Evveli evveliyken. Develer tellal iken. Kediler berber, horozlar imam iken. Annem eşikte, babam beşikteyken. Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallarken. Annem düştü eşikten, alnı yarıldı kaşıktan.
Annem kaptı sopayı, babam kaptı maşayı…
Masalcının yeteneğine göre dallanır ve uzar bu tekerleme.
Masalın sonunda da daha kısa kısa bir tekerleme olur:
Masaldır bunun adı. Dinlemekle çıkar tadı.
Bazen de:
Masaldır bunun adı. Söylemekle çıkar tadı.
Naki Tezel hem anlatan hem de dinleyen için tadı çıkan masalları derlemeye 1930’lu yıllarda başlamıştı.
Türk Halk Bilmeceleri, Köroğlu Masalı, Keloğlan Masalları ve İstanbul Masalları onun folklora ilgisinin ürünleridir. Burada biraraya getirdiği 54 masal Türkçenin hazinesi olarak çoktan belleklere kazınmıştır.