Tükendi
Stok Alarmı*Günümüz edebiyatında kadın yazarların konumu modern düşüncenin oluşturduğu süreçte itici güç olmuş, Türk edebiyatında kadın yazarlar olgusu da, tarihi süreç ve edebi zenginliğimiz içinde önemli yer tutan konulardan biri haline gelmiştir.
Farklı bir yazma kurgusuna işaret eden ‘kadınsı yazma tarzı, kadın üslubu, kadın söylemi’ gibi kavram ve nitelemeler, kadın edebiyatını biyolojik, toplumsal ve kültürel etkileşimler bağlamında tanımlaya çalışan ve erkek edebiyatıyla karşılaştıran bir alanı içerir.
‘Kadınların ferdi düşünceye, ferdi sanata nispetleri nedir?..’ şeklindeki soruların irdelemesini yaptığımızda görürüz ki, bütün ferdi kıymetlerin, değerlerin ve yeteneklerin hatta dehâların mutfağında mutlaka bir kadın eli vardır.
Kadın kalemler, kadınlık serüvenleriyle yazarlığı iç içe çoğaltırken verdikleri mücadelede geleneksel yapının engellerini aşarak var olmuşlardır.
Türk edebiyatındaki ‘kadın kalemler’, tarihsel akış eşliğinde ve örneklemeler çerçevesinde ele alınmış; ‘kadın yazar’, ‘kadın duyarlılığı’ ve ‘kadın kimliği’ gibi kavramlar farklı perspektiflerden sergilenmeye çalışılmıştır.
Türk edebiyatındaki kadın değerlerin ‘yazmak’ gibi insan beynini tümüyle seferber eden eylem karşısındaki durumları göz önünde bulundurulduğunda, ‘Yazamaya duran’ kadınların ortak seslerinden çıkarılabilecek sonuç; kadının sosyo-kültürel konumu bakımından yükümlülükler ve sorumluluklarla kuşatılmasına karşın bir ontolojik bir alan olan ‘yazma edimi’nde ayrı tanımlamalar, kategorizeler kabul etmeyip, insani bir durum noktasında birleşiyor olmalarıdır.*