Tükendi
Stok AlarmıTürk Basınında Bediüzzaman ve Risale-i Nur, 1935-1960 yıllarını kapsayan bir basın taramasıdır. Bediüzzaman Said Nursi ilk defa 1935 yılında gazetelerin gündemine girmeye başlar. O tarihte aleyhinde, *gizli cemiyet kuruyor, rejimin temel nizamlarını yıkıyor* gibi uydurma ithamlarla Eskişehir Ağırceza Mahkemesi’nde bir dava açılır ve 120 talebesiyle birlikte tutuklanır. Bu ve bundan sonraki süreçte belirli aralıklarla Bediüzzaman Said Nursi medyanın gündeminde yer almaya devam eder. Özellikle vefatına yakın dönemde neredeyse her gün manşetlere konu olur.
Bu çalışmada görülecektir ki, Cumhuriyet dönemi Türk basını taraflı ve önyargılı bir yayıncılık yapmaktadır. Dine dair ne varsa karalanmakta, toplumun çoğunluğunu teşkil eden Müslüman kitle mürteci damgasıyla aşağılanmaktadır. Risale-i Nur ismini verdiği eserlerle bir iman hareketi başlatan Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleri de bundan fazlasıyla nasibini almaktadır. Bu anlamda çalışmada yer alan haber ve makalelerin kahir ekseriyeti, *neresini düzeltelim* cinsinden hata, yalan ve iftiralarla doludur.
Bir dönemin sosyolojisini ortaya çıkarmak ve araştırmacılara kaynak oluşturmak amacıyla hazırlanan çalışma kapsamında, Türkiye’de çıkan ulusal gazeteler sayfa sayfa taranmış, ilgili haber ve makaleler tespit edilerek yazıya dökülmüştür. Araştırmada geçen her yazı hangi gazeteden alınmış, hangi tarihte yayınlanmış ve kime aitse belirtilmiş; kupürleriyle birlikte eserde yer almıştır.