Tüketim faaliyetleri sonucunda, ihtiyacının karşılanıp karşılanmadığı, gerçekte ihtiyaç yerine arzularının peşinde tüketimi amaç haline getirip getirmediği, tüketimi gerçekleştirebilmek için değerli kaynaklarını heder edip etmediği, değer yargılarından taviz verme pahasına tüketim gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve kaynakları yok etme pahasına tüketimin peşinde koşup koşmadığı gibi konularda iç değerlendirmesini veya bir diğer deyişle vicdan muhasebesini yapan insan, vicdanen rahatlar ya da rahatsız olur.
Tüketim faaliyetinde bulunan insanın, amacı dışına taşan pazarlama çabalarının da etkisiyle, tüketim faaliyeti ile fayda elde etmekten uzaklaşarak hem kendi kaynak ve değerlerini tüketebildiği hem de topluma olumsuz örneklik teşkil ettiği görülmektedir. Bir diğer ifadeyle tüketen insan, kendi zamanını, değer yargılarını ve kaynaklarını ne adına tükettiğinin çoğu zaman farkına varamadığı bir tüketim kültürü ile tükenir.